top of page

İyi Bir Diksiyondan Neler Beklenir ve İyi Bir Diksiyonla Neleri Başarabiliriz?

İyi ve kaliteli bir diksiyon, iletişiminizde kullanmayı seçtiğiniz kelime ve ifade türleriyle şekillenir. İyi bir diksiyondan neler beklenir ve iyi bir diksiyonla neleri başarabiliriz? Hayallerinizi süsleyen, beğenilen bir diksiyonda asıl amaç; bilgi ve fikirleri muhatabın zihnine ve gönlüne kazımak olmalıdır. İyi bir diksiyonla öncelikle bakış açınızı zenginleştirebilirsiniz. “İyi bir diksiyon, sizi ve etrafınızı güzelleştirir.” Diksiyon yazılı veya sözlü ifadeyi, durumu, olayı tanımlamaya yardımcı olan ve kişisel tarzı yansıtan bir konuşmacının kelimelerini veya dilini seçme şeklidir. Daha kısa bir ifade ile diksiyon, kelime seçiminin süslü ve kurallı yoludur. Bu farklılığın belirli kural ve inceliklerle aktarılmasına da diksiyon diyoruz.

Konuşmacının iletisini ve sesini oluşturmak için kullandığı iki temel diksiyon başlığı vardır. Bunlar resmi ortamlarda ve gayri resmi ortamlarda kullandığımız dil ve ifade biçimleridir.

Peki, iyi bir diksiyondan neler beklenir, nasıl olmalıdır?

  • Konuşmacı, konuştuğu kitlenin alanına özgü kelimeleri ve temel kavramları açık ve kesin bir şekilde kullanmalıdır.

  • Önyargılar değil de fikirler açıkça ifade edilmelidir.

  • Konuyla ilgili düşünceler, hayatın gerçekleriyle ve somut belgelerle izah edilmelidir.

  • Cümlelerin yapısı ve kullandığımız örnekler gayet sade, açık ve anlaşılır olmalıdır.

  • Kesinlikle karmaşıklığa yer vermemelisiniz.

  • Konuştuğunuz kitle ve konuya göre olabildiğince gerçekçi olmalısınız. Bu da iyi bir ön hazırlık gerektirir.

  • Belirsiz (muğlak, müphem ve meçhul) ifadelerden olabildiğince uzak durmaya özen göstermelisiniz. “Sanırım, zannedersem, öyle hatırlıyorum sanki, onun gibi bir durum, herkes öyle yapıyor, her şey bunun gibi …vb. ifadeler kullanılmamalıdır.

  • Dinleyiciyi veya seyirciyi memnun etme gayretiyle de olur olmaz yerlerde ve durumlarda, “yapmacık, kulağa hoş gelen” ifade kullanmayın. Seyirci veya dinleyici, samimi olarak söylenmeyen her sözü “iltifat da olsa” anında alır ve bir köşeye not eder.

  • Dinleyiciyi veya seyirciyi ya da okuyucuyu asla küçümsemeyin ve onların kolayca anlayıp görebileceği şeyleri, ayrıntılı olarak ve aşırılığa kaçarak açıklamayın.

  • Genelleyici ifadelerden de mümkün olabildiğince kaçının.

  • Ayrıntılı, doğruluğu kanıtlanmış, ifadeler kullanmak durumunda kaldığınızda mutlaka sözlüklere, konuyla ilgili makale ve kitaplara başvurun. Kaynaklardan da bahsedin.

  • Her insanda olduğu gibi konuşmacıların da kişisel tepkileri vardır. Konuşmacı olarak kişisel tepkilerinizi ifade etmekten kaçının. “Ay! Ne kadar kötü, iğrenç!”, “Vay be, ne kadar süper!”

Diksiyonunuz, konuşurken sizden çıkan kelimelerin ve diğer iletişim ifadelerinin kalitesine göre beğenilir ya da beğenilmez. En baştan seçtiğimiz kötü bir tarz etkili iletişimi engeller, ancak dikkatle seçilen kelimeler sizi mükemmel bir konuşmacı yapar.

Söz ağızdan çıkmadan önce çok iyi tartılmalıdır. “Söz ağızdan çıkana kadar sizin esirinizdir, ağızdan çıktıktan sonra ise siz onun esiri olursunuz.” Buna göre konuşmalısınız.

Doğru anlaşılır ve net olan bir konuşma, mesajınızın yanlış yorumlanmasını önler. Karşıya aktardıklarınız konuşma bittikten sonra değerlendirilir. Neleri başarıp neleri başaramadığınız da konuşmadan sonraki süreçte ortaya çıkar. Konuşmanın yapıldığı an, fidanın veya tohumun toprakla buluştuğu andır. Hasat zamanı geldiğinde tohumu, fidanı ne kadar doğru ya da ne kadar yanlış beslediğimiz ortaya çıkacaktır. O yüzden seyirci karşısında olduğunuz zaman dilimi, her yönüyle önemlidir.

  • Kullandığımız sözcükler, dinleyicinin beklentisi ve önceden belirlenen konuyla uyumlu olmalıdır.

  • Ayrıca dilbilgisine olabildiğince dikkat edilmelidir. Dinleyici veya seyirci dilbilgisi hatasını bilimsel olarak anlamasa da anlamsal olarak eksikliği mutlaka hisseder, algılar.

  • O yüzden kurduğumuz cümlenin soru işareti, virgülü, noktası, ünlemi önemlidir. Doğru kullanımı karşıya mutlaka yansır.

Peki, “İyi bir diksiyonla başka neleri başarabiliriz?” sorusunu bir örnekle cevaplayalım.

Süper bir gün, yapılacak çok iş var!” cümlesinin yerine,

Gökyüzü alabildiğine açık, mavilik ve bulut kümeleri çok berrak, keyifle izlenebiliyor. Böyle bir günde birkaç dostumla sahildeki parkta bisiklete biner, çay demler ve çerez yiyebiliriz.” cümlesini kurmayı ve konuşmayı planlayabiliriz.

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page